BİYOREZONANS

BİYOREZONANS

Nedir...

Madde enerjinin bir formudur. Bunu çok uzun zamandan beri biliyoruz. Her madde, atomlarının elektron yapısından kaynaklanan ve o maddeye özel olan bir elektromanyetik ışınıma sahiptir. Bu elektromanyetik salınım (ya da foton ışınımı) şimdiye kadar deneysel amaçlı olarak kullanılmış olan hassas foton ölçüm aletleriyle ölçülebilir. Kuantum fiziğinden bildiğimiz gibi fotonlar aynı anda hem tanecik hem de dalga-frekans yapısındadır. Şu andaki çalışmalar her maddenin yaydığı kendine özel frekans paternini tek tek ayırabilecek teknolojiye doğru ilerlemektedir. Ancak teknoloji halen, maddelerin biofoton yayılımlarını ya da frekasn paternlerini inceleyebilecek ve birbirinden ayırabilecek seviyede değildir.

Biofotonlar...

Biofotonlar canlı dokulardan yayılan elektromanyetik ışınımlara verilen isimdir. Biofotonlarla ilgili olarak öncelikle Prof. Popp ve ekibinin yaptıkları tüm dünyada yankı uyandırmakta ve biofoton çalışmalarına yön vermektedir. Biofotonlar konusunda şu anda dünya üzerinde çok sayıda ve çok merkezli çalışma yürütülüyor ve şimdiye dek bulunanlar sadece sağlık alanında değil diğer birçok alanda farklı bir gelecek vaat ediyor.

Gelişimi...

Morell tipi biorezonans temelde akupunktur konusunda çalışmalarıyla bilinen Dr. Voll'ün (ve çağdaşı Dr. Rhayadaku'nun) 1960'lı yıllardaki elektroakupunktur ölçümleri sırasında yapılan gözlemlerinin homeopati kurallarıyla birleştirilmesini temel alır. Akupunktur noktalarının elektriksel direnç ölçümlerinin test edilmesi elektro-akupunktur olarak bilinir. Biorezonans elektroakupunktur testleri sırasında kullanılan elektriksel devre içine homeopatik ilaçların sokulmasının akupunktur noktasından alınan elektriksel direnç ölçümünü değiştirdiği gözlemine dayanır.

Homeopatik ilacın etkisi vücudun meridyen sisteminde elektriksel değişikliklere yol açmaktadır ve bu gözlem biorezonansın temelini atmıştır. Her madde enerjetik bir özelliğe, bir frekans paterniner sahiptir ve bu frekans paterni vücutla etkileşime girebilmektedir. Bu frekans paternini ölçmek mümkün değildir ancak vücut üzerindeki etkileri ölçülebilir. Yani homeopatik frekanslar şu andaki teknoloji ile ölçülemez, vücut üzerine etkileri ise ölçülebilir.

Rezonans Terapileri

Allerjenler, Bağımlılıklar ve ruhsal sorunlar için özelleştirilmiş Biorezoans cihazı yardımıyla yapılır. Kişi uygulama sırasında rahat bir koltukta oturuyor ve ellerinde cihazın elektrotlarını tutuyor haldedir. Ayaklar ise özel iletken plakalara basıyor durumdadır. Kişinin alnında ise bir başka elektrot sarılı durumdadır.

Tüm seans 30 ila 50 dakika arası sürer. Bu sırada bir rahatlama-sakinlik hali yaşanması ve hafif sersemlik hissedilmesi de olasıdır. Bu durum, seans bittiğinde ortadan kalkar ve sizi işinizden alıkoyacak ya da örneğin araba kullanmanızı engelleyecek bir durum değildir. Ama o akşam yatağınızı seveceğinize emin olabilirsiniz. Seanslar 3 gün ara ile yapılacak. Bu günlerde özellikle çok fazla su içilmesi vücudun temizlenebilmesi açısından önemli. Bir yandan da vücudu temizlemek için saunaya gitmek ya da küvet içinde zaman geçirmek gibi faaliyetler de yapılmalıdır.

CHECK-UP

Tarama 15 dakika sürmekte ve uzman hekimler tarafından yorumlanıp, raporlanmaktadır.

Hastalığa neden olan virüs, bakteri, mantar, parazit gibi enfeksiyon ajanları veya alerjenler belirlenebilmektedir.

Check  up taraması yapılacak olan kişinin; tarama öncesi kan ve idrar tahlili gibi tetkikler veya hazırlıklar yapması gerekmemektedir. Tarama sonrasında ihtiyaç halinde tetkikler için merkezimizden yönlendirme yapılmaktadır.

Kişiye X ışını gibi radyoaktif ışın vermez.

Cihazın hafızasında daha önceden alınmış tarama sonuçlarını, yeni alınan sonuçlarla karşılaştırarak hastanın iyileşme sürecindeki dinamiği izlememize olanak sağlayan kontrol fonksiyonu mevcuttur.

Cihaz, başlıca ölüm sebepleri içinde üst sırada yer alan kalp damar hastalıkları ve kanserde erken tanı imkanı sağlamaktadır.

Uygulama prensibi, vücutta gerçekleşen her sürecin kendine özgü elektromanyetik impulslara sahip olduğuna dayanır.

Bu süreçlerdeki elektromanyetik impulslar ölçülebilir. Hastalık dönemlerinde bu elektromanyetik impuls ölçüm değerleri değişmektedir. Cihaz hafızasında 10.000’ den fazla farklı hastalığa bağlı değişik patolojik elektromanyetik impuls verileri de kayıtlı olarak bulunmaktadır.

SİGARAYI BIRAKMA

Sigara isteğinin azaltılması ve ruhsal denge... Beraberinde temel sağlık parametrelerinin iyileştirilmesi ve ruhsal-fiziksel iyilik hali.

  • • Nikotin ihtiyacını azaltmak
  • • Gerginliği azaltmak
  • • Sigaradan tiksinme hali
  • • Yeme ihtiyacını azaltmak

Sigarayı bırakmak hiç zor değil...

SİNAPS’da uyguladığımız Biyorezonans terapilerini, ister psikolojik bağımlılığı olsun, ister ağır fiziksel bağımlılığı olsun sigaradan kurtulmak isteyen herkese öneriyoruz. Kalp pili taşıyanlar ve hamileler dışında bu terapiler herkese uygulanabilmektedir. Bırakmak isteyen kişilerde ek hastalıkların bulunması biorezonans seansları için engel değildir. Rezonans terapilerinde, genel olarak bağımlılık arttıkça etkinliğin artacağını söyleyebiliriz. Uzun yıllardır sigara kullanan kişilerde, ya da fiziksel bağımlılığın fazla olduğu durumlarda terapilerin etkinliğinin belirgin arttığını görüyoruz.

Ancak, istemeniz şart...

Terapilerde nikotin isteği azalır. Ne kadar uzun süre ve ne kadar çok miktarda sigara içilmişse temizlenme gücü de o kadar fazla olacaktır. Yani terapilerin etkisi vücut ne kadar kirli ise o kadar çok belirgin olacaktır. Ancak, bunun için seans sonrası vücut temizlenebilmesi için yeterince desteklenebilmelidir.

Terapilerin bir diğer belirgin etkisi ise stres düzeyinin azalmasıdır. Bu konunun ayrıntısı için psikolojik problemler için yaptığımız terapilere göz atmanızı rica ediyoruz.

Rezonans terapileri ciddi sağlık problemleri olan kişiler ve yaşlılar da dahil olmak üzere herkes için önerilir.

Biorezonans yönteminde dışarıdan verilen çok düşük enerjili elektromanyetik sinyallerle vücudun iletişime-rezonansa girmesi amaçlanır. Terapilerde genellikle 2 günlük bir adaptasyon süresi gereklidir. 2 günden sonra kişide halen sigara arzusu varsa kesinlikle tekrar uygulama yapılmalıdır. Yani 2 günden sonra fiziksel bir nikotin talebi olmaması beklenir. Nikotin krizleri yaşanmıyor olmalıdır. Sigara isteğinin sadece bazen geliyor ve kısa sürede ortadan kalkıyor olması normal olandır. Sigaranın dumanı kişide tiksinti-bulantı yaratır. Kişi sigara içmeye kalkarsa eski bildiği tadın artık olmadığını, keyif duygusunun kalmadığını fark eder. Vücut sigaraya tepki verir ve kişi çok doğal bir şekilde (ilk kez içiyormuş gibi) sigarayı söndürme gereğini hisseder.

Bırakmama durumu…

Sebebi her ne olursa olsun ilk seansta sigarayı bırakamayan kişilere 3 ay içerisinde yapılacak ikinci bir seans uygulaması ücretsizdir

Önemlidir... 

Her seansın etki ya da etkisizlik olasılığı kendine özeldir ve yapılacak seansın sigaradan uzaklaşma konusunda ne düzeyde bir değişiklik yapacağını önceden kestirmek mümkün değildir. Tecrübemiz vücudun 2 günlük bir adaptasyon zamanına ihtiyaç duyduğu ve bu iki günün bitiminde eğer istek hala varsa, kişi kendisinde net bir değişim hissetmiyorsa seansın tekrarlanması gerektiğidir. 

Uygulama sırasında kişinin içinde bulunduğu zihinsel halin uygulamaların etkinlik düzeylerini belirlediği yönündedir. Yani uygulama sırasında zihinsel faaliyetin aşırı olması ya da kişinin kendisini rahatlatmayı başaramaması terapilerin etkisini azaltmaktadır.

Sigarayı Bırakmak İstemiyenler…

SİNAPS’da sunduğumuz çeşitli terapi kombinasyonlarının ve uzun süreli desteğin ne amaçla kullanılacağı kişinin kendi seçimindedir; yani terapiler sigarayı tamamen bırakma değil de; içilen sigara miktarını düşürmek ve vücudu temizlemek amacıyla da kullanılabilir. Ancak önerimiz tercihin sigaradan tamamen kurtulmak olmasıdır. Bunun işin de önce sigaranın verdiği keyif hissinin bağımlılıkla ilişkisini kendi içimizde kabul etmek, sonra da bu bağımlılıktan kurtulmayı amaç edinmek ön koşuldur.

Sigarayı kolayca bırakmak için...

Bu işlemi aşılamaya da benzetmek mümkün olabilir. Amaç alerjen ya da bağımlılık yapan maddeye karşı vücutta bir "silkelenme" ve "temizlenme" hali yaratabilmektir.  Biorezonans tekniği birbirinin ayna görüntüsü iki frekansın birbirini yok edeceği bilgisinden yola çıkar. İçilen sigaradan alınan frekans (elektromanyetik yayılım), elektronik olarak ters çevrilerek (ayna görüntüsü olarak) çok küçük elektromanyetik sinyaller şeklinde vücuda verilir. Yapılan işlem vücuda düşük frekanslarda (radyo sinyalleri gibi) yayın yapmak gibidir. Bağımlılık yaratan maddeden alınan frekans paterninin ayna görüntüsünün vücuda verilmesi ve iki ters frekans paterninin birbirini ortadan kaldıracağı bilgisi...

Merkezimize sadece bir kez gelmeniz çoğu kez yeterlidir ancak; eğer zorlanıyorsanız destek seansına çağırılacaksınız Bunun yanında; 3 ay içinde alacağınız ikinci bir seans ücretsizdir.

Terapilerin Etkisi... Geçen 10 yıl içinde yapılan 15.000'e yaklaşan sigara bırakma terapisinden alınan sonuçlar yorumladığında bu seansların vücudun nikotin isteğini net olarak azaltttığını ve aslında vücudun nikotine olan tanışık olma durumunu ortadan kaldırdığını söyleyebiliriz. Terapi sonrasında vücut nikotini ve yarattığı etkilerini unutuyor gibi durmaktadır. Kişi, eski psikolojik alışkanlığıyla sigara içmeye kalktığında vücudu sigara dumanına tepki vermekte, kişi önceden bildiği taddan keyif almadığını görmekte ve sigara içme davranışının anlamsızlaştığını fark etmektedir. Bundan dolayıdır ki seans sonrasında (2 gün geçtikten sonra) kişilerin sigara içilen ortamlara özellikle girmesini öneriyoruz. Çünkü özellikle kişinin yanında sigara içiliyorsa (yani vücut sigara dumanı ile karşılaştığında) isteğin ya da sigara içme talebinin hiç olmaması bu terapilerin ayırıcı özelliğidir.

Terapi sonrasında vücutta hızlı bir temizlenme olmakta ve bir iki gün içinde bünye sigarayı bir zehir olarak algılamakta ve sigara dumanına karşı olumsuz şekilde tepki vermektedir.   Vücut sigara dumanını yabancı bir madde olarak algılamaya başlamaktadır.Etki -nikotin vücuda tekrar tekrar ve ısrarla tanıtılmadıkça - kalıcıdır.

Sigara bırakma konusunda yaptığımız terapilerin bir seansı çoğu zaman yeterlidir. İkinci seans ya da destek seansı ancak sigara isteğinin devam ettiği ya da ruhsal durumun desteklenmesi gerektiği zamanlarda kullanılır. İlk 48 saat vücudun yeni enerjetik duruma adaptasyonu için gerekli süredir ve kişinin sigara isteğine karşı az ya da çok direnmesi gereken zamandır. Bu sırada şiddetli bir sigara isteğinin olması beklenmez ancak yine de ilk 48 saat en riskli zamandır. 48 saat bitiminde sigara isteğinin artık sadece bazı zamanlarda ve sadece hafifçe gelmesi beklenir. 48 saat geçtiği halde, sadece zaman zaman da olsa; şiddetli bir sigara içme isteği duyuyorsanız size destek seansı kesinlikle önerilir. Bunun için ücret talep edilmez.

Gerektiğini düşünüyorsanız, 3 ay içinde ikinci bir seans isteme hakkına sahipsiniz. Eğer hayatın getirdiği herhangi bir  sıkıntı ile ya da sebep ne olursa olsun bir şekilde sigaraya karşı istek başladığını hissederseniz hemen bize başvurmanızı istiyoruz. 

15.000’e yakın terapiden alınan toplam istatistiklere göre yapılan biorezonans seansları kişilerin %96,5 ünde etkili olmakta yani kişilerin sigara isteği azalmaktadır. Bu kişilerin %18,5'sinde etkinliğin destek seansı ile sağlamlaştırılması gerekmekte, % 17,5 inde ise 3 ay içerisinde yapılan  2. seans gerekli olmaktadır. Hastalarımızın %3.5 'inde ise ardarda seanslar yapılmış olsa dahi sigara isteğinde azalma, stresin azalması ya da tedavinin beklenen diğer etkileri yaratılamamıştır.

Rezonans terapilerinin tümü detoks – temizlenme amaçlıdır. Seansların  öncesinde su içmeye başlamanız önemlidir çünkü uygulama sırasında vücudunuzda sıvı eksiği olmamalıdır. Vücuttaki temizlenme, uygulama sırasında başlamaktadır ve vücudunuz suya ihtiyaç duyacaktır.

Size uygulanacak olan Rezonans terapisi Almanya kökenli olup biorezonans teknolojisinin bağımlılıklar ve kilo vermeye odaklı özel şeklidir. Seansın sonrasındaki günlerde de özellikle çok su içmeniz ve vücudunuza temizlenme konusunda yardım edecek diğer kurallarımza uymanız sigaradan kolayca kurtulabilmeniz açısından çok çok önemlidir.

Son sigaranızı SİNAPS’da içiyorsunuz…

Seansın hemen öncesinde sigara içmenizi isteyeceğiz. Hem de her zaman içtiğiniz marka sigarayı. Çünkü terapi son içtiğiniz sigaralar üzerinden yapılacak. Yani, içeceğiniz ve küçük bir cam tüp içine söndüreceğiniz sigarayı "silinecek frekans örneği" olarak kullanacağız.  Yani frekanslarla "aşılanma" ya da biorezonans ile frekans temizliği denilen işlem son içtiğiniz sigara üzerinden olacak. Bu yüzden bu sigaranın genellikle kullandığınız marka sigaralar olması önemlidir. Bu kurala uyulması etkinliği arttırır.

Seans sırasında rahat bir koltukta oturuyor olacaksınız. Ellerinizde Rezonans cihazının elektrotları olacak. Ayaklarınız özel iletken plakalara basıyor olacak. Alnınızda ise bir başka elektrot sarılı bulunacak. Biraz önce içmiş olduğunuz sigaranın artıkları cihazın giriş alanlarına konulacak. Seans durumunuza uygun seçilen programa göre 42 ila 45 dakika arası sürecek ve bu sırada bir rahatlama-sakinlik hali yaşayacaksınız; hafif sersemlik hissetmeniz de olasıdır. Bu durum, seans bittiğinde ortadan kalkar ve sizi işinizden alıkoyacak ya da örneğin araba kullanmanızı engelleyecek bir durum değildir. Ama o akşam yatağınızı seveceğinize emin olabilirsiniz. İşlemin detoks amaçlı bir uygulama olduğu akılda tutulmalıdır. 

Seans sonrası ille de "BOL SU"...

Vücudunuzun bir an önce temizlenebilmesi terapilerin etkinliği açısından önemlidir. İşlem sonrası özellikle ilk 48-72 saat bol su (günde 3 litre ve üzeri) içmeniz gerekiyor. Bol su içerek, saunaya giderek ya da banyoda sıcak su altında biraz fazla zaman geçirerek vücudunuzdaki temizliğe yardım etmelisiniz. İlk birkaç gün detoksa bağlı hafif halsizlik ve vücudunuzda hafif bir sigara-kül kokusu ya da bazen hafif ishal olabileceğinizi bilmeniz gerekiyor.

Homeopatik Sprey…

Seans sonrası evde kullanmanız için size verilecek sprey asıl olarak tuz ve su karışımıdır. Ancak bu sıvı kullanmış olduğunuz sigara üzerinden frekans yüklemesine tabi tutulmuş durumdadır 

İstek olduğunda dilinizin altına damlatmanızı yada iki paf sıkmanızı isteyeceğiz. İçinde nikotin ya da benzeri bir madde olmadığı halde bu sıvının isteğinizi azalttığını göreceksiniz.

Terapi Sonrası İsteğin Üzerine Gitmek.

SİNAPS’da yapılan terapilerin en büyük avantajı "üzerine gitme davranışını" yapabilmemize olanak vermesidir. Seansının 2. gününden sonra istek yaratacağını düşündüğünüz şeyleri özellikle yapmanızı istiyor olacağız. Özellikle sigara içilen yerlere gitmeli, sigaralı buluşmalara/toplantılara katılmalısınız. Kahve içmeli ya da istiyorsanız alkol almalısınız. Üzerine gideceksiniz ve çok zorlanmadığınızı göreceksiniz.

Ya Ağır Sağlık Problemlerinde;

Sadece yukarıda bahsettiğimiz değil SİNAPS'da uygulanan tüm rezonans terapileri ağır sağlık problemleri yaşayan kişilerde de kullanılabilir.

ZAYIFLAMA

İştahın kesilmesi, metabolizmanın uyarılması ve detoks-temizlik anlamında yapılan terapiler... Temel sağlık parametrelerinin düzeltilmesi ve kolay zayıflama.

  • İştahı azaltmak
  • Kan şekerini dengelemek
  • Metabolizma hızlandırmak
  • Ödemi azaltmak
  • Stresi azaltmak
  • Diyete uyumu artırmak
  • Uyku probleml. azaltmak
  • Diyete uyumu artırmak

Yaşadığımız çağda yeme alışkanlıklarımız zorunlu olarak değişmiş, kötü karbonhidratlara yönelmemiz zorunlu hale gelmiştir(örneğin unlu ürünler, ekmek, hamburger, pasta, börek gibi gıdalar, şeker ya da çikolata). Bu tür gıdalara olan ilgimiz rezonans terapileri ile azaltılabilmekte hatta yok edilebilmektedir. Rezonans terapilerini sigara ya da alkol bağımlılığında nasıl kullanıyorsak kilo vermek için de aynı şekilde kullanıyoruz ancak uygulama sırasında alkol ya da sigarayı değil rafine karbonhidratları ya da kişinin fazla yediği ve vücuduna zarar veren diğer gıdaları kullanıyoruz. 

Uygulanan seans 4 gün sonra tekrarlanmaktadır.

Ekmek, simit, makarna ya da hamur işlerine  dayanamayanlar, çikolata ya da tatlıya düşkün olanlar için tek seans bile yeterli olabilmektedir. 

İlk seansın hemen ardından yediklerinizin çok çaba harcamadan azaldığını ve biyorezonans seansının iştahınızı ve yeme ihtiyacınızı belirgin olarak bastırdığını fark edeceksiniz. Ancak asıl etkinlik 2. seansın ardındaki günlerde ve sonrasındaki haftalarda ortaya çıkacak. Eğer frekans silme seansları arasında vücudun karbonhidratlardan tam olarak uzak kalmasını sağlayabilirseniz 2. seansın çok daha güçlü bir değişim yarattığını ve iştahınızın siz zorlanmadan otomatikman ve dramatik olarak azaldığını hissedeceksiniz.

Yeme ihtiyacının azalması yanında seansların bir başka etkisi olarak; Kendinizi hafiflemiş hissettiğinizi, uykularınızın düzelme eğilimine girdiğini, varsa vücut ağrılarınızın azaldığını ve duygusal olarak sakinleştiğinizi hissedeceksiniz.

Kilo verme konusunda, ruhsal problemlerin ön planda olduğu kişiler için yukarıda bahsettiğimiz seanslarda Bach Çiçeklerini de kullanıyoruz. Bach çiçekleri hem rezonans terapileri kapsamında kullandığımız, hem de kişilere evde kullanım için verdiğimiz, gerçek homeopatik preperat olması yanında elektronik yüklemeye de tabi tutulmuş spreyler şeklidedir.

ALKOLÜ BIRAKMA

Hazır mısınız?...

Alkol bağımlılığının çeşitli nedenleri olabilir. Ailevi etkiler ve psikolojik sorunlar bu nedenlerin başında gelmektedir. SİNAPS’da alkol bağımlılığının altında yatan nedenlere yönelik de değişik terapi programlarımız mevcuttur. 

Gerektiğinde bu programlardan yararlandıktan sonra rezonans terapisiyle alkol bağımlılığından kurtulmak mümkündür. Bu terapi bağımlılık yapan madde üzerinden özel bir teknolojiyle yapılan biorezonans seansıdır. Amaç vücutta o maddeye karşı frekans temizliği yapmaktır. Frekans temizliği ile kişinin maddeye karşı bağımlılığı ortadan kaldırılmaktadır. Ayrıca, bu işlem vücutta maddesel düzeydeki bir temizliği de başlatmaktadır. Yani biorezonans seansları aslında detoks temellidir. 

Seanslar 4 gün ara ile yapılır ve ardı ardına yapılan 3 seans ilk planda yeterlidir. Daha fazla seansın gerekip gerekmeyeceğine kişisel özelliklere göre karar verilir.

Terapi sırasında, klasik tıbbi yaklaşımlarla ve Bach çiçekleriyle destek de gerekebilir. 

Birçok kişi için 3 seans yeterli olurken bazı kişilerde daha fazla seans da önerilebilir.

Biorezonans terapilerinde vücuttaki değişim, maddeye özgü çok ince elektromanyetik frekanslar (titreşimler) yardımıyla sağlanır. Bağımlılık durumunda yapılan işlem, bağımlılık yapmış olan maddenin cihazın içine konulması ve bu maddeden alınan elektromanyetik titreşimlerin vücuttan silinmeye çalışılmasıdır. 

Alkol problemi altında yatan ruhsal yapıya yönelik terapiler de önemlidir. 

Alkolü azaltmak için de bu terapi kullanılabilir.

Alkol üzerinden yapılan seansların ardından artık vücudun alkol ile kurmuş olduğu ilişki değişmiştir. Alkolün ve kişinin frekans uyumu bozulmuştur. Eğer kişi yapılan seanslardan sonra alkol almaya devam ederse; eski bildiği keyfi alamadığını, alkolün eski tadını yitirdiğini fark edecektir. Yani bu terapiler kişinin alkol alımını azaltmak için de kullanılabilir ancak bu türden bir uygulamanın etkisinin devam edebilmesi için 3-6 ayda bir, bir-iki seans tekrar gerekecektir.

Tamamen kurtulmak da mümkündür.

Asıl olarak, alkolden tamamen kurtulabilmenizi hedefliyoruz. Bunun için yapmanız gereken tek şey “artık istemiyorum” demek ve bu sorunun ruhsal sebepleriyle ilgilenmeyi de göze almaktır. Yapılan terapilerin görevi ise alkolü bırakma sürecinizi zorlanmadan geçirebilmenizi sağlamak, ve bunu mümkün kılmaktır. Alkol isteğinizi azaltmak, alkol almadığınız zamanlarda ruhunuzda ve bedeninizde hissettiğiniz sorunları yatıştırmak için bu terapilerden yararlanılmaktadır. Biyorezonans terapisi sıkça kullandığınız alkol tipi ya da tipleri üzerinden yapılır. Seanslar 4 gün aralıkla 3 kez uygulanır. Talebinize bağlı olarak, tedavilerde başka yöntemlerin kullanılıp kullanılmayacağına ilk görüşmemiz sonrasında karar verilir.

Terapilerin etkisi...

Terapinin etkisi ilk seansla birlikte başlar ve 4 günde bir yapılan 3 seansla pekiştirilir. Seanslar sonrasında kişi, alkol isteğinin azalmış olduğunu hisseder. Eğer kişi yapılan seanslardan sonra alkol alırsa; alışık olduğu keyfi alamadığını fark edecektir. Seansın etkili kılınması için kişinin terapinin her aşamasında destek vermesi gerekmektedir. 

ALLERJİLER

Güncel tıp yaklaşımında var olan tedavi yöntemleri, ya ilaçlarla alerjik durumu baskı altına almak ya da yıllar süren aşı tedavileriyle alerjinin şiddetini azaltmak yönündedir. Rezonans terapileri ise, alerjiyi bir sonuç olarak görür ve alerjiyi tedavi etmekten çok, alerjiye neden olan temel problemleri ortadan kaldırmaya yönelir. Temel mantık, hastalığın kendisi değil, o hastalığın ortaya çıkmasına sebep olabilecek potansiyel problemleri bulup, bunları ortadan kaldırmaktır. Hastalık ancak bu şekilde kalıcı bir şifa bulur.

Alerji, vücudun üzerindeki toksik (ve diğer) yüklerin artması ve bağışıklık sisteminin, sonunda (hiper) reaktif hale geçmesi olarak algılanır. Alerjinin kalıcı olarak tedavi edilebilmesi, sistem üzerinde yük oluşturan ve bağışıklık sistemini reaktif hale getiren, yani alerjiyi yaratan asıl sebeplerin giderilmesine bağlıdır. Biorezonans, tam da bu noktada devreye girer.

Alerjilere bütünsel bakış açısı... Tamamlayıcı tıp ve Rezonans terapilerinin bakış açısından baktığımızda, alerjileri gidermek için birçok farklı durumun göz önüne alınması gerektiğini anlarız. Temel amaç; vücudun işleyişini bozabilecek faktörleri bulmak ve bunları ortadan kaldırmak ve de sistemi daha dengeli hale getirmektir. Rezonans terapilerinde, bünyeyi zorlayan asıl problemlere yönelinir, sistem dengelendiğinde alerji ortadan kalkar. Örneğin;

A) Bağırsak florasının bozulmasına yönelik terapiler... Alerji tedavilerinde, bağırsakların yapısının düzeltilmesi, diğer bütün konulardan önce gelir. Bozulmuş bağırsak florasının düzeltilebilmesi için, Rezonans terapileri, özel bir şekilde kullanılır. Amaç; bağırsaklardaki bozulmuş frekans paterninin kırılması ve bu sırada probiyotikler ve benzeri doğal yollarla bağırsak dengesinin yeniden inşasının sağlanmaya çalışılmasıdır.

B) Temel gıda intoleranslarına karşı yapılan terapiler... Gıda intoleranslarının tespiti ve bu gıdalar üzerinden yapılan frekans temizliği, Rezonans terapilerinin öncelikli konularından birisidir. Temel alerjenler üzerinden yapılan frekans silmeleri (ve beraberinde kişinin idrar ya da gaita gibi vücut atıkları üzerinden yapılan frekans temizlikleri) sonrasında, yüzeyde görülen alerjilerde otomatikman bir düzelme olması, çok olasıdır.

C) Toksik kirlenmeye yönelik terapiler... Rezonans terapilerinin, kişinin çevresinden alınan madde örnekleri ve toksik maddeler üzerinden yapılması, yani biorezonansın, vücudu temizlemeye yönelik kullanılması, alerjiler ve birçok hastalığın tedavisinde önemlidir. Biorezonans, toksik maddeler ya da ağır metaller üzerinden kullanıldığında, vücudun bu maddelerden temizlenmesi kolaylaşır. Vücudu, temizlenmesi için, o maddelere özgü frekans paternleriyle-enerjetik yolla uyarma yöntemidir.

D) Alerjenler üzerinden frekans silmeleri... Kişinin bildiği (ya da henüz bilmediği) alerjileri üzerinden yapılan frekans silmeleri ve biorezonans testlerinde çıkan alerjen-toksikler üzerinden yapılan frekans silmeleri... Biorezonans, kişinin bildiği alerjen maddeler üzerinden (örneğin; bir ilaç alerjisi) kullanılabilir ancak, yukarıdaki şıkları kapsamayan hiçbir terapinin kalıcı bir iyileşme yaratmayacağı da varsayılabilir. Rezonans terapilerinde, olabildiğince bütünsel yaklaşılıp, sadece yüzeyde görülen alerji değil, buna sebep olan olası faktörler hep birlikte değerlendirilmeye çalışılır.

E) Vücut atıkları üzerinden frekans silmeleri... Gaita, idrar gibi vücut atıkları üzerinden yapılan frekans silmeleri ve bu şekilde vücudun detoks için uyarılması... Rezonans terapilerinin güçlü olduğu konulardan birisidir. Örnek vermek gerekirse; sık idrar yolu enfeksiyonu geçiren bir kişiden alınan idrar örneği üzerinden yapılan tek seanslık bir frekans temizliği, problemin ilelebet ortadan kalkmasını sağlayabilir. İltihaplı bir akıntıdan alınan örnek üzerinden yapılan frekans silmeleri, bu iltihabın geçirilebilmesine katkıda bulunabileceği gibi kişinin dışkısı üzerinden yapılan frekans silmeleri, bağırsak problemlerinin giderilmesinde büyük katkı sağlayabilir.

F) Ruhsal duruma yönelik Rezonans terapisi seansları... Ruhsal durumdaki "reaktif"lik, alerjilerdeki "reaktif"likle yakından ilgilidir... Fiziksel semptomlar, ruhsal hallerin dışavurumudur ve ruhsal durumu göz önüne almayan hiçbir terapi, gerçekten başarıya ulaşamaz. Rezonans terapilerinde hem fiziksel soruna yönelik terapiler yapılır hem de bu seanslar, kişinin ruhsal özelliklerine göre şekillendirilir.

Temel kural olarak... Alerjilerde ve bütün kronik hastalıklarda, yukarıda sayılanlar tek tek değerlendirilmeli, kişinin testlerinde çıkan bütün veriler, kişinin sağlık geçmişiyle birlikte ele alınıp, Rezonans terapileri tamamen kişiye özel hale getirilmelidir.

UYGULAMA

Önce Rezonans testleri...

Alerji terapilerinde öncelikli konu, vücudun üzerinde yük oluşturan olası durumları hep birlikte değerlendirmek ve kişi için özel terapi protokolünü hazırlamaktır. Bunun için, kişinin alerjileriyle (ya da hastalığıyla) ilgili önceden yapılmış testlerinin yanında biofeedback yöntemi ile yeni testler yapılır. Yapılacak bu yeni testler bir laboratuvar testi değildir; biorezonans ile yapılan işlemin vücut üzerindeki etkilerini izleyebilmemizi sağlayan ve terapilerde kullanılacak frekans parametrelerini kişiye özel hale getirebilmemize olanak veren, biofeedback-nabız testleridir.

Gıdalar... Gıdalar üzerinden yapılan testlerde, gıdalar üzerinden yapılan terapinin vücut üzerindeki etkisine bakarak o gıda üzerinden yapılacak frekans temizliğinin işe yarayıp yaramayacağı belirlenir.

Toksik maddeler, tarım ilaçları, ağır metaller... Kişinin çevresinde bulunması olası toksik maddeler veya hepimizin az ya da çok temas ettiği endüstriyel toksikler, tarım ilaçları ya da ağır metaller üzerinden yapılan testlerde, gıdalar üzerinden yapılan terapinin vücut üzerindeki etkisine bakarak o madde üzerinden yapılacak frekans temizliğinin işe yarayıp yaramayacağı belirlenir ve terapi protokolü buna göre oluşturulur.

Mantarlar, virüsler, bakteriler, küfler, polenler... Kişinin reaksiyon vermesi muhtemel mantarlar, küfler, polenler, hayvan tüyleri vb. gibi organik asıllı maddeler üzerinden yapılan testlerde, o madde üzerinden uygulanacak frekans temizliğinin işe yarayıp yaramayacağı, eğer yapılacaksa, bu terapinin hangi parametrelerle yapılacağı belirlenir.

Sonra "klasik biorezonans", 

Alerjiler için ilk seçenek, "klasik biorezonans" teknolojisidir. Alerji yapan maddeler üzerinden "frekans silme" olarak adlandırılacak bu işlem, 4 gün ara ile yapılan iki seanslık paketler şeklinde sunulur. Alerji yaratan maddenin örneği, cihaz içerisine konur ve cihaz, bu maddenin (maddelerin) frekans paterni-örneği üzerinden çalışır. Kişi, cihazın elektrotları ile temas halindedir. Terapi sırasında herhangi bir şey hissedilmez ve bu terapi, 4 gün sonra tekrar edilir. Yapılan bu işlemin etkisinin iyice yerleşmesi beklenir ve son seansın üzerinden 3 hafta geçtikten sonra kişi, yeni bir 2 seanslık paket için davet edilir. İlk iki seansın ardından alerjik yapıda gözle görülür bir iyileşme olması beklenir. Ancak, asıl etkinin ortaya çıkması için biraz beklemek önemlidir. Bu yüzden, ikinci frekans müdahalesinin yapılmasından önce 3 hafta kadar beklenmesi, vücudun, yapılan terapilere uyumu açısından önemlidir.

Ne hissedeceğim? Alerjen madde üzerinden yapılan klasik biorezonans seanslarının ardından o günlerde alerjilerde hafif bir artış olması olağan, hatta beklenen bir durumdur. Dört gün sonra yapılacak ikinci seans ile bu durum ortadan kalkar. Kişi, bu süre içerisinde, önceden kullanmakta olduğu ilaçları kullanmaya devam edebilir ve etmelidir de. İkinci seansın ardından kişi, alerji halinin azalmakta olduğunu fark etmeye başlar ve birkaç hafta içerisinde, yapılan terapinin etkisi iyice ortaya çıkmaya başlar. Üç hafta sonrasında kişi, ikinci terapi paketi için davet edilir ve 4 gün arayla yapılan 2 seans tekrar edilir.

 Asıl amacımız "detoks", yani temizlik...

Bütünsel tıpta terapiler, hastalıkları gidermek ya da ortadan kaldırmak amacından çok, sistemi dengelemek ve temel fonksiyonları iyileştirmek üzerine kuruludur. Alerji probleminde ya da alerjiden köken aldığını bildiğimiz çok sayıda sağlık probleminde biorezonansla yapmaya çalıştığımız şey; vücudu dengelemek ve kendini tamir-iyileştirme mekanizmalarını uyarmaktır. Bu durumda bu terapiler, alerjik bir problemi olsun ya da olmasın veya bir sağlık problemi olsun ya da olmasın herkes içindir. Alerji terapilerinin ne olduğunu açıkladığımız "Ne yapıyoruz" sayfamızda göreceğiniz gibi, yapılan işlem asıl olarak "bağırsak florasını düzeltmek-gıda intoleranslarını azaltmak-toksik kirliliği azaltmak, ruhsal dengeyi sağlamak ve bunlarla beraber alerjenler üzerinden terapiler yapmak şeklindedir. Bu saydıklarımız herkes için iyidir, herkes için önerilir. 

Peki, ya özellikle alerjiler / Neyi ne kadar yapabiliyoruz? Rezonans terapileri özellikle komplike alerji durumlarında etkilidir. Yani tek maddeye karşı alerjilerde biorezonans yine kullanılabilir olsa da asıl; birçok alerjene karşı reaksiyon görülen saman nezlesi, sık hastalanmak, sinüzit, bronşiolitler veya alerjik astım, egzama ya da farklı alerjik cilt lezyonları vb. gibi alerjenlerin ve yapısal bozulmanın hep birlikte rol oynadığı komplike durumlarda etkilidir. Bu terapiler sonrasında alerji durumu kalıcı olarak ortadan kalkabilir ya da belirgin düzeyde azalabilir. Terapilerin etkinliğinin ne düzeyde olacağı, bünyenin biorezonans terapilerine yatkın olup olmamasına, kişinin, terapiler sırasında zorunlu olarak uyması gereken kurallara uyup uymamasına, vücudu ve ruhsal hali ne kadar temizleyebildiğimize göre değişir.Yapılan terapilerin etkisi, ilk iki seanstan sonraki 3 hafta içinde görülmeye başlar ve ikinci iki seanslık terapiye başlandığında neyi ne kadar yapabileceğimiz de ortaya çıkmaya başlamış demektir.

Yan etkisi var mı? 

Rezonans terapileri detoks temellidir, yani "temizlenmek için uyarımı" ve "silkinmeyi" hedefler. Alerjik bir bünyede, alerji yapan madde üzerinden yapılan terapilerde bu silkinme, kendisini, alerjik eğilimde geçici bir artış olarak gösterir ki bu da beklenen durumdur. Biorezonans terapilerinde, iyileşmek için önce ufak bir tetiklenme gerekli ve bu normaldir. Bu durum, homeopati ya da benzer birçok tamamlayıcı-holistik terapi şeklinde "iyileşme krizinin" kendisidir. Terapiler sonrasında bol bol su içilmesi, frekans silmesi yapılan maddelerden (ve gıdalardan) uzak kalınması, bu sürecin rahat geçirilmesi ve terapinin etkinliğinin derin olması açısından önemlidir. Rezonans terapilerinin ilk günlerdeki olası detoks etkileri, asıl olarak bir yan etki değil, sürecin kendisinin normal özelliğidir ve biorezonansın, bu ilk etki dışında herhangi bir yan etkisi yoktur. 

Çocuklarda kullanılabilir mi? 

Rezonans terapileri, çocuklarda 18 aylıktan (ve zorunlu hallerde çok daha erkenden) itibaren kullanılabilir. Bebeklerde; bebek, annesinin kucağında iken, anne ve bebeğe aynı anda terapi yapılır. Yan etkisi yoktur, güvenle uygulanabilir. 

Kullanılmadığı durumlar var mı? 

Bu terapileri hamilelerde (bu konuda güvenilirliğiyle ilgili bilimsel bir çalışma yapılmadığı için), zorunlu kalmadıkça kullanmıyoruz. Kalp pili taşıyanlarda kullanmıyoruz. Psikotik atak durumunda (örneğin; manik ataklarda) kullanmıyoruz. 

Alerji terapilerinde önemli birkaç kural...

Alerji terapilerinde bazı kuralların baştan bilinmesi ve bu kurallara harfiyen uyulması önemlidir.

Bazı gıdaları hiç tüketmemek... Alerji terapilerinde, kişi, frekans temizliği yapılan gıda grubunu hiç tüketmemelidir. Nabız testleri, özellikle bazı gıda grupları üzerinden yapılır ve frekans silmeleri de bu gıdalar üzerinden yapıldığı için, bunların hiç tüketilmemesi çok önemli ve de gereklidir.

Alerjenle temas etmemek... Frekans silmeleri, "formatlamak" gibi düşünülebilir. Bir madde üzerinden frekans silmesi yapıldığında kişinin, o maddeden uzak kalması istenir ve yeterince zaman geçip de kişi, o madde ile tekrar temas ettiğinde tetiklenme (alerji) olmaması beklenir. Bu yüzden, örneğin; polen üzerinden yapılan terapilerin, polen mevsiminde değil de polen mevsimi öncesi ya da sonrasında yapılması, tedavi etkisinin yeterli ve güçlü olması açısından önemlidir. Ya da kedi tüyü üzerine yapılan terapilerde kişinin, kedi tüyü ile temas etmemesinin sağlanması, terapilerin etkinliği açısından hayati önemdedir.

Çok su tüketmek, detoks kurallarına uymak... Alerji terapilerinde yapılan işlemi; vücudun detoks için uyarılması ve frekans temizliğinin ardından (alerjenle karşılaşmadığı bir süre içerisinde) kendini re-organize etmesi olarak tanımlayabiliriz. Bütün diğer Rezonans terapi şekillerinde olduğu gibi, alerjiler için yapılan terapilerde de kişinin bol su içmesi, banyo, hamam ya da sauna gibi vücudu elektriksel olarak nötrleyecek ve detoksu kolaylaştıracak aktivitelerde bulunması önemlidir.

Vücudu her bakımdan desteklemek... Rezonans terapileri, sadece tek bir sağlık problemini gidermek için kullanılamaz. Yani klasik tıp uygulamalarının çoğu gibi, o spesifik hastalığı gidermek değil, sistemi dengelemek ve hastalığın kendiliğinden ortadan kalkmasını sağlamak amaçlanır. Bu yüzden de Rezonans terapileri ile birlikte, bünyedeki önemli organları ve sistemleri desteklemek için çeşitli doğal ürünler önerilebilir. Probiyotikler, bağırsak dengeleme protokolleri ve benzerleri gibi.

PSİKOLOJİK SORUNLAR

Rezonans terapileri bakış açısından düşünüldüğünde insan; meridyenler, akupunktur noktaları ya da çakralar üzerinden akan bir enerji denizidir. Vücut üzerindeki/içindeki bu enerji akışındaki blokajlar, kendilerini hem psikolojik sıkıntılar hem de (ayı anda) fiziksel hastalıklar olarak gösterir. Aşağıda bahsedilen uygulamaların hepsi de bu enerji akışını dengelemek amacını taşır.

Psikolojik sorunlara bakış açımız... Hipnoz ya da telkinler ile kişinin zihin yapılanması değiştirildiğinde problemli duyguların ortadan kalkabileceğini ve hatta aynı anda fiziksel semptomların da ortadan kalkabileceğini zaten biliyorduk. Bir yandan da psikolojik durumun fiziksel bedenden ayrılmasının doğru olmadığını ve psikolojik problemlerin, kişinin sağlığını fiziksel olarak bozabildiğini gözlemliyorduk. Şimdi ise, enerjetik dengenin hem fiziksel hem de ruhsal alan üstünde direkt etkisi olduğunu ve bu alanda çalışmanın, önceden ulaşamadığımız bir terapötik güce sahip olduğunu gözlemliyoruz.

Enerjetik yapı, ruhsal sağlığımızdaki en önemli bileşen... Artık biraz daha ileriye gidip, kişinin enerjetik-elektromanyetik durumunun belki de en önemli bileşen olduğunu ve bunun hem ruhsal durumu hem fiziksel bedeni şekillendirdiğini söylüyoruz. Yapılan Rezonans terapilerinin ilk etkisi, kişinin ruhsal hali üzerinde oluyor, fiziksel problemlerdeki iyileşme de bunun arkasından geliyor. Bizim için, insanın fiziksel durumu, ruhsal yapısı ve fiziksel hastalık; aynı gerçekliğin değişik yüzleri. Rezonans terapileri, bu ikisi üzerinde aynı anda çalışıyor.

Maddesel gerçekliğin ve duyguların altında "enerji" kavramı yatar ve enerjetik değişimler aynı anda hem fiziksel hem de ruhsal sonuçlar yaratır. Enerjetik doğaya müdahale edebilmek için birkaç yolumuz var. Bunlardan birisi, homeopatiden temel alan terapiler , bir diğeri ise, biraz daha akupunktur mantığına yakın duran ve PEMF'yi (elektromanyetik alanları) temel alan terapiler.

Bach çiçekleri... 

Bach çiçekleri, birbirinden farklı duygusal halleri tanımlayan 38 ayrı çiçekten (homeopatik kürden) oluşur. Kişi için hangilerinin uygun olduğu, kişinin doldurduğu bir form yardımıyla belirlenir. Kişinin kendi içsel dünyasıyla ilgili olarak; 38 tane çiçeğin karşılık geldiği duygusal durumları tanımlayan bir kitapçık veriyoruz ve sakin bir zamanda, soruları cevaplamasını istiyoruz. Kişinin işaretlediği şıklar ve yapılan diğer testler yardımıyla seçilen "BACH ÇİÇEKLERİ" hem Rezonans terapileri kapsamında kullanılıyor hem de evde kullanabilmesi için kişinin kendisine veriliyor.

KRONİK HASTALIKLAR

Rezonans terapileri, her türlü hastalıkta sistemi desteklemek, bedeni, enerji seviyesinde dengelemek ve iyileşme potansiyelini artırmak için kullanılabilir. Aşağıda sıralanmış endikasyonlar, Rezonans terapilerinin kullanım alanı olan konuların bazılarıdır. Ancak, bu terapilerin "kendi başlarına" ve "bilimsel olarak yaygın kabul görmüş" tedaviler olmadığının ve sadece diğer bilinen yöntem ve tedavileri desteklemek için kullanıldığının bilinmesi önemlidir.

NÖROLOJİK PROBLEMLER

Her türlü nörolojik sağlık probleminde alternatif tedavi potansiyeli, vücudun self-healing (kendini iyileştirme) potansiyelinin artırılması. Rezonans Terapileri, FDA'dan; "nörolojik hastalıklarda kullanılabilir" onayı almış durumda.

• Periferik sinir hasarları

• Serebral iskemi

• Nöropatiler

• Multipl skleroz

• Myastenia gravis

• Diğer dejeneratif durumlar

• Baş ağrısı-migren

• Trigeminal nöralji

• İnterkostal nöraljiler

• Diğer nörolojik problemler

• Otizm

PSİKİYATRİK PROBLEMLER

Her türlü ruhsal hal için "iyilik" halini artıran terapiler ve/veya da her türlü psikiyatrik problem için diğer yöntem ve tedavileri destekleyecek nitelikte terapiler. Frekans bazlı ya da Bach çiçekleri gibi homeopati bazlı müdahaleler ya da NLS gibi elektromanyetik alan kullanan ve vücudun elektromanyetik alanına yönelik dengeleyici nitelikte terapiler...

  • Anksiyete (Huzursuzluk)
  • Stresi azaltmak
  • Depresyon
  • Panik atak
  • Dikkat eksikliği
  • Hiperaktivite
  • Disleksi
  • Madde kullanımı
  • Alkol bağımlılığı
  • Duygudurum bozuklukları
  • Somatoform bozukluklar
  • Psikozlar

Create new spreadsheet